Neden Birbirimize Yaklaşmaktan Korkuyoruz?
Günümüz ilişkilerinde birçok insan bağlanma konusunda zorluk çekiyor. Birini gerçekten tanımaya başladığımızda, içimizde beliren o hafif panik duygusu nereden geliyor? Ve neden geliyor?
Bağlanma korkusu, özellikle modern ilişkilerde sıkça görülen bir problem. Peki, bunun kaynağı ne? Kendi deneyimlerimiz mi, sosyal medyanın getirdiği ilişki dinamikleri mi, yoksa hepimizin bilinçaltında saklı bir korku mu?
Kendi Duygularımızdan Kaçıyor muyuz?
Bağlanma korkusu, birinin duygusal olarak yakınlaşmaktan kaçınması ve ilişkilerde belli bir mesafeyi korumaya çalışmasıdır. Bunu yaşayan insanlar için ciddi bir ilişkiye başlamak stresli ve kısıtlayıcı görünebilir. Kimi için bu, bir noktada terk edilme korkusudur; kimi içinse özgürlüğünü kaybedeceğini düşünmektir.
Örneğin, uzun zamandır yalnız olan birinin bir ilişkiye başladığında karşı tarafın beklentileriyle yüzleşmesi bazen zor olabilir. Daha önce tek başına karar verdiği her şey artık bir “biz” haline gelir. İşte bu noktada bazı insanlar bilinçsizce geri çekilmeye başlar. Bu, mesajlara geç cevap vermek, plan yapmaktan kaçınmak veya duygusal anlamda yüzeysel kalmaya çalışmak şeklinde ortaya çıkabilir.
Bağlanma korkusunun altında genellikle şu nedenler yatar:
- Geçmişte yaşanan olumsuz ilişkiler (aldatılma, terk edilme, duygusal ihmal vb.)
- Çocuklukta güvenli bir bağlanma kurulamaması
- Mükemmel ilişki arayışı nedeniyle hiçbiriyle tam anlamıyla bağ kuramama
- Özgürlüğünü kaybetme ve bireyselliğini yitirme korkusu
Ghosting: Bir gün var, sonra ?
Ghosting, birinin hiçbir açıklama yapmadan, aniden iletişimi kesmesi anlamına gelir. Bir gün harika bir şekilde konuşurken, ertesi gün mesajlarınıza cevap alamamak… Bu durum, özellikle birine bağlanmaya başladığınızı düşündüğünüz anda olursa, oldukça can yakıcı olabilir.
Diyelim ki birkaç haftadır biriyle konuşuyorsunuz. Gününüzün nasıl geçtiğini soruyor, tatlı mesajlar atıyor, hatta gelecek planlarından bile bahsediyor. Sonra bir sabah mesaj atıyorsunuz ve “görüldü” bile olmuyor. Birkaç gün geçiyor, bir şeyler ters gittiğini hissediyorsunuz ama net bir açıklama yok. İşte ghosting tam olarak böyle bir şey!
Ghosting yapan kişiler genellikle şu nedenlerden dolayı bu yöntemi seçer:
- Zor konuşmaları yapmaktan kaçınma
- İlişkinin ciddileşmesinden korkma
- Başka birine yönelme ve önceki ilişkiyi açıklama gereği duymama
Ama işin kötü yanı, ghosting’e uğrayan kişi, genellikle kendini sorgulamaya başlar: “Yanlış bir şey mi yaptım?”, “Yeterince iyi değil miydim?” Halbuki sorun, büyük ihtimalle karşı tarafın bağlanma korkusu ya da duygusal olgunluk eksikliğidir.
Love Bombing: Çok fazla, çok hızlı
Love bombing, ilişkinin en başında aşırı ilgi ve sevgi gösterilmesi, ancak kısa süre sonra bu ilgiyi tamamen çekmek anlamına gelir. İlk başta her şey mükemmel görünür: sürekli mesajlar, komplimanlar, sürpriz hediyeler ve bir anda “hayatının aşkı” gibi hissettirilmek. Ama sonra? Bir noktada ilgi aniden azalır, mesafeler koyulur ve bu kişi soğuk davranmaya başlar.
Örneğin, biriyle yeni tanışıyorsunuz ve o kişi birkaç hafta içinde size “Hayatımın aşkısın”, “Seninle geleceğimi planlıyorum” gibi büyük sözler söylüyor. Her an sizi düşünüyor gibi görünüyor. Ama biraz zaman geçtikçe, mesajlar azalıyor, eskisi kadar heyecanlı olmadığını fark ediyorsunuz ve kendinizi “Ne oldu? Bir şey mi yanlış yaptım?” diye sorgularken buluyorsunuz.
Love bombing’in altında genellikle şu nedenler yatar:
- Karşı tarafın kendi egosunu besleme isteği
- Duygusal manipülasyon yaparak karşı tarafı bağımlı hale getirme çabası
- Bağlanma korkusuna rağmen ilişkiden hızlıca bir tatmin elde etme arzusu
Gaslighting: Gerçekliğe karşı sorgu
Gaslighting, kişinin karşısındaki insanın gerçeklik algısını manipüle ederek onu kendinden şüphe ettirmesine neden olan psikolojik bir taktiktir. Bu genellikle toksik ilişkilerde görülür ve kişinin kendine olan güvenini sarsar.
Örneğin, sevgilinizin size kötü davrandığını hissediyorsunuz ve bunu dile getiriyorsunuz. Ama o size “Sen çok hassassın”, “Bunu hiç söylemedim, kafanda kuruyorsun” gibi sözlerle karşılık veriyor. Bir noktada kendinizi gerçekten yanlış mı anladınız diye düşünürken buluyorsunuz.
Gaslighting’in en büyük tehlikesi, zamanla kişinin kendi duygularına ve sezgilerine güvenmemeye başlamasıdır.
Bağlanma Korkusunu Aşmak ve Sağlıklı İlişkiler Kurmak
Eğer bağlanma korkunuz olduğunu düşünüyorsanız veya sağlıklı ilişkiler kurmak istiyorsanız şunları yapabilirsiniz:
- Öz farkındalık: Kendi bağlanma stilinizi anlayarak nerede zorlandığınızı fark edin.
- Açık İletişim: Kendinizi kapatmak yerine duygularınızı paylaşmaya çalışın.
- Sınırlar: Ne istediğinizi belirleyin ve bunu karşı tarafa net bir şekilde iletin.
- Öz Değer: Karşınızdaki insanın davranışlarına göre kendinizi sorgulamak yerine, kendi değerinizin farkında olun.
Bağlanmaktan Korkma, Sevmekten Çekinme!
Modern ilişkilerde bağlanma korkusu yaygın bir problem olsa da, farkındalık kazanarak sağlıklı ilişkiler kurmak mümkün. Gerçek bağ kurmak cesaret ister ama bu, yalnızca doğru insanla gerçekten güzel bir hale gelir.
