Yazmak kulağa ne kadar basit geliyor değil mi? Aslında bazen bir kelime bile içinden çıkmak istemezken, bazen de bir cümle binlerce duyguyu beraberinde getirir. Benim için blog yazarı olmak demek,bir şeyler üretmek, kendimi bulmak, sesimi duymak ve paylaşmak anlamına geliyor.
İlk Adım
Yazmaya başlamak için özel bir gün, ilham perisinin sihirli dokunuşu yoktu. Aslında sadece içimden gelenleri bir yere dökmek istemiştim. Günlüklerim vardı, evet, ama bir süre sonra fark ettim ki bazı yazılar sadece bende kalkmayabilirdi. Belki bir başkası da aynı şeyi hissediyor, belki o da yalnız olmadığını bilmeye ihtiyaç duyuyordu ya da belki benimle hatta MoyeClub ile aynı şeyi merak ediyordu. İşte tam bu noktada blog yazarlığı fikri size de yakın gelebilir.
Blog Yazarlığı Ne Kazandırdı?
En başta şunu fark ettim: Yazmak, kendine dürüst olmayı gerektiriyor. Yazmak,araştırma,bilgi sahibi olma sorumluluğu getiriyor. Blog yazarlığı bir ses, bir yön, bir alan. İnsanlarla bağ kurmanın en gerçek, en incelikli yollarından biri haline geldi.
Ayrıca düzenli yazmak; disiplin, sabır ve özgüven kazandırdı.
İstemek
Eğer sen de yazmak istiyorsan ama nereden başlayacağını bilmiyorsan, önce kendine şunu sor: “Ne anlatmak istiyorum?” Cevap illa büyük bir fikir olmak zorunda değil. Bir anı, bir his, bir gözlem…
Ve şu çok önemli: Kimse ilk yazısında mükemmel değildir. Mükemmel olmak zorunda da değildir. Önemli olan içten olmak, kendi sesini bulmak.
Yolculuk Hissine Kapılabilmek
Blog yazarı olmak, bir bakıma içsel bir yolculuğa çıkmak demek. Her duyguda,yazıda,araştırmada hem yeni bir şey öğrenmek hem de diğer taraf ile paylaşmak demek. Bu yolculuğa çıkmak cesaret isteyebilir ama bir kez başladı mı, kendini en gerçek hâlinle tanıma fırsatı verir.
